Tuesday, May 17, 2016

Roma-Vatikan



Roma fotoğrafları boynu bükük daha fazla beklemesin diye yazıyorum bu yazıyı.
Kaldığımız evden çıktığımızda hemen karşımızda Vatikan'ı bulunca ilk gün mecburi istikamet Vatikan müzeleri oldu. Önceki Roma tatilimizde Vatikan'a pazar günü gelip ayine denk geldiğimizden hiçbir şey göremeden dönmüştük. Hadi müzelere giremedim bari platonik aşk yaşadığım Pieata'yı görseydim diye iç geçirerek, aşk çeşmesine Pieata'yı görmek için geri dönmek üzere 1 euroyu cumburlop attığımı da söyleyeyim ki, çocuklu Vatikan gezimizin içimdeki uhdelere yenilerini neden eklediği herkes için yeterince açık olsun. Baştan uyarmam gerek, bu müzeler çocukla gezmek için pek uygun değil. Pusetlerle gezmek için hiç uygun değil. Çok büyük, kalabalık ve galeriler arası daracık uzun merdivenler var genellikle.  Biz galerileri gezdik, tavanlardaki, duvarlardaki, dört bir yanımızı saran aşırı doz sanata maruz kalıp, ilk önce hayran hayran baktığımız her detaya bağışıklık kazanıp hiçbir şeyi çok da  sallamadığımız bir anda zar zor kendimizi Sistine Şapeli'ne atabildik ve  o meşhur Michelangelo'nun Adem'in Yaratılışı sahnesiyle kendimize geldik. Michelangelo üstadın muhteşem yetenekleri karşısında ezilip, tavana bakmaktan boynumuzu yeterince acıttıktan sonra, hadi dedim Pieata'ya. Sistine Şapeli'nden çıkıp Pieata için St. Peter's Bazilikasına gitmemiz gerekiyordu ama burada bir yerden bir yere ha diyince gidilmiyordu. Vatikan'da yaya trafiği tek yönlü akıyor ve indiğiniz bir merdivenin orta yerinde vazgeçip geri çıkmak istiyorum dediğinizde güvenlik sizi durdurup, geri dönemeyeceğinizi, önünüzdeki bütün o uzun yolu yürüyüp gitmek istediğiniz yere ancak o kadar acı çekerek varabileceğinizi söyleyebiliyor. Netekim babaları ve çocukları şapelde bırakıp, Pieata'ya ulaşmaya çalışırken Asu'yla bazilikanın girişindeki uzun kuyruğu görüp, arkamda bıraktığım aç ve yorgun insanlara acıyarak, "aşk çeşmesine götür asu beni, bir daha gelirim Roma'ya Pieata için, bahane olur dedim" içim acıyarak(Ne kadar uzatıyorum ya olayları, roman filan yazıyorum sanıyorum sanırım, yazık ya bana:))).Tamam dönelim dedik ama güvenlikler her köşe başında bizi durdurup geri dönemeyeceğimizi, aynen devam edip uzun uzun bütün Vatikan'ı gezip Sistine Şapel'ine ancak dönebleceğimizi söylüyorlardı. Asu acıklı ses tonunu takınıp, telefonundan Beril'in bir fotoğrafını göstererek "yavrum beni bekliyor sinyoore" diye sesini titretmeseydi şu an hala kocalarımıza ve çocuklarımıza ulaşmaya çalışıyor olabilirdik.
Velhasıl kelam sevgili okuyucu. Vatikan müzeleri uzun uzun gezmeyi hakeden, mümkünse önden çalışıp gidilmesi ve ekseriyetle Michelangelo abimize saygı duruşunda durulması gereken muhteşem bir yer. İnsan yeteneksizliğinden, beceriksizliğinden, sığlığından ve çocuğu istediğinde tıkanmadan bir tavşan bile çizemiyor oluşundan tiksinecek yeterince sebep bulabiliyor. Gidiniz. Bir mucize olmuş ve çocuğunuzu bırakacak bir yer bulmuşsanız, arkanıza bakmadan, tereddüt etmeden, vicdanınız da en ufak bir sızlama olmadan çocuğu arkada bırakıp gidiniz. 
O zaman hörmetler, iyi gezmeler!

4 comments:

  1. aahahahaah resmen sessiz ofis ortamında böğürerek gülme sebebimsin kadın!:))))) Sen niye roman yazmıyon ki zaten? Bak mesela konuşmayı ve adeta konuşur gibi yazmayı çok seven iki geveze olarak bence süper bi roman yazarız biz! bi sayfa sen bi sayfa ben, hop oldu mu sana helalinden 500 sayfa :P
    Vatikan diyince aklıma gelen ilk şey, kısacık şortla gittiğim için kapısının önündeki kuyrukta beklerken milletin gözünün önünde üstüme gayet de fosforlu pembe uzun eteğimi giydiğim ve müze gezimiz bitene kadar o karmaşada o etek sayesinde hiçbir şekilde izimi kaybettirmediğimdir :P
    Ama sizin kalkıp iki çocukla (üstelik biri küçük adam, diğeri adeta kremalı bir börek!) müze filan gezmeniz, sanata vakit ayırmanız başlı başına alkışlanmanız için bi sebep bence. İlla Pieata'yı görmeniz gerekmiyo yani:)
    Öperim, o kadar yazmışım öpmeden gitmem çünkü <3

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bacım bazen postları sana özel yazıyomuşum gibi geliyo:)))Demirbaş yorumcum benim:) İadei ziyaret blog dünyasının en eski ve değişmez kuralı di mi, yakın zamanda sana oturmaya gelmem lazım:) Neydi o laf, ben de bloğuma beklerim:))) ha bu arada düet bir kitap yazmamamız gerçekten yüzyılın skandalı, bu ayıpla nası yaşayacaz?

      Delete
  2. roma,hep hayalim orada günlerce gezeyim,sanat tamam da,orada yaşamak nasıl?günlerce kalma fikri sence nasıl?

    ReplyDelete
    Replies
    1. Günlerce derken ne kadar çok? 7 gün bize(benimkilere) çok geldi, ama sanırım bir 6 ay yaşayacaksınız deseler çok mutlu olurdum:)

      Delete