Showing posts with label urla sanat sokağı. Show all posts
Showing posts with label urla sanat sokağı. Show all posts

Tuesday, December 30, 2014

Pazar Gezmesi















Yay burcu olmamın bu durumla gerçekten alakası var mı bilmiyorum ama, bütün bir günü, özellikle de bir tatil gününü evde geçirmek resmen başımı ağrıtıyor. Erman dün sabah "Keşke Ankara'da olsaydık, yapacak bişey olmazdı, evde yatardık" deyince acaba bu iki hayatımın anlamını da böyle tin tin peşimden sürekli bi yerlere sürükleyerek eziyet mi ediyorum diye düşündüm. Neyse sonuç olarak İzmir'deyiz ve sanırım 40 yıl gezsek İzmir'i bitiremeyiz. Biraz mızmızlanma duysam da gün sonunda peşimden sürüklediklerim de mutlu olduğuna göre pazar gezmelerine devam. Bu pazar Urla'ya gittik. Eski taş binalara yine platonik aşık liseli gençler gibi baktık durduk. Bugünkü mimari neden bu muhteşem binaları numunelik birer nostaljik öğe olarak yalnız bırakıp, bizi aynalı camlı dev plazalara ve  led aydınlatmalara mahkum bıraktı, bunu çılgınca merak ediyorum. Yüz yıl önce binalar bu kadar güzelken, şimdi bu kadar çirkin olmak zorunda olmamalılardı. Bu da blogumu okuma ihtimali pek olmayan müteahhit(yazım için google'a baktım evet) amcalara mesajımdır. Ve tabi binalar artık eskisi kadar güzel olmadığı için kapılar da eskisi kadar güzel değil. O yüzden bulduğumuz her güzel kapıyı bir sanat eseri gibi inceleyip, önünde hatıra pozu vermeden ilerleyemiyoruz. Sonra bir tatlıyı paylaşıp, soba başında bir çay içip biraz dinleniyoruz. Sahil yolunda 3 antika koltuk görüp, arabayı çekiyoruz kenara. Koltuklar için durduğumuzu unutup, bulduğumuz taşları çılgınca denize fırlatıyoruz. Sonuçta mutlu oluyoruz. 

Yeni bir yıla iki gün kaldı. Yılbaşı gecelerinde böyle bir kapıdan geçecekmişiz ve birden bişiler değişecekmiş gibi hissediyorum hala. Ama genellikle 1 Ocak sabahı, yabancı bir evde uyanmışım gibi bir hisle uyanıyorum daha çok. 2014 acayip bir yıldı. Biz ailecek hayatımızla ilgili çok büyük kararlar aldık. 2015 bize bu kararların yerinde olduğunu ispatlar umarım. Ve 2014'ün bu son pazarı gibi, bir "hadi"yle yerimizden kalktığımız, ummadığımız anda ummadığımız güzelliklerle karşılaştığımız, çok güldüğümüz ama günün sonunda neye güldüğümüzü unuttuğumuz anların çok olduğu günlerimiz olur.

2015'te ayrıca bu gezegenin insanları olarak biraz daha akıllı olabilmeyi diliyorum. Umarım hem sakin, hem eğlenceli, hem çok farklı, hem çok empatik, çok yetişkin ve çok çocuk, ve mümkünse, lütfen, illaki asgari düzeyde insan oluruz.
Mutlu yıllar kim olduğunu bilmediğim insanlar.
Yeni yılınız kutlu olsun!