Yes, i am a dreamer. But, i am not the only one.

Prag'daki onlarca galeri içindeki bir sürü tablo arasında, dünya üzerinde benim için yapıldığına çok acayip emin olduğum ama paha biçilirken muhtemelen bir başkasının düşünüldüğü bu şahane tabloyu buldum. 

Üç gün üç gece galeri önünde, içinde, dışında ziyaret ettim kendisini. 

Bir ara bikaç damla gözyaşı döküp saçmasapan bir duygusal ruh haline bile büründüm ve sonuç olarak kendisini boynu bükük orda bırakıp döndüm memleketime.

Ama ne zaman ki yerde tam olarak 97 bin Çek kronu(yani yaklaşık on bin türk lirası) olan bir tomar para bulurum, gider bu şahaneyi alırım haberiniz olsun. 

Prag'da pazartesi

Prag'a adım attık.

Kalede bir şahane.

Adı St. Vitus katedrali.

Yapımı süresi 600 yıl. 

Heryerin fazla muhteşem olduğu topraklarda, fotoğrafını çekmeye değer bulduğumuz haşmetlilerden bir örnek.

Prag'da oyuncak müzesi. Türkiye'de bir tane olması ne güzel.

Kaleden Prag.

Prag'da sürekli önünde kalabalık bir turist kafilesi barındıran tarihi saat kulesi. 

Dünya'nın en eski üçüncü ve çalışan tek astronomik saati.

Türk turistleri uzaktan kokoreç görünümü ile heveslendirip, hayal kırıklığına uğratan şekerli kızarmış hamur. 

Bence gayet güzel.

  

Pek vaatkar bir restoran.

 Old townda mimariyle aşk.

Ve bir acıgerçekler.com anı. 

Ön cephesi pek şahane olan bu kilisenin, yan duvarları bütün bu muhteşemliğin biraz zoraki olduğunu ve zar zor ayakta durduğunu söylüyor.

Prague in black. Prague in white.

Prag'da ikinci gün hava kapalı, ben de sadece siyah&beyaz giymişim, fotoğrafların siyah beyaz olması için bütün koşulları sağlamışız. 

Prag'ın kalbi Vlatava nehri üzerindeki, Charles köprüsündeyiz. Köprü üzerinde müzik yapan amcaların seslerine Prag'ın deli ayazı eşlik ediyor. 

Üst:Twist, Tayt&bere:H&M, Çizme:Hotiç, Eldiven:9West(Ertesi gün konser salonunda unutup kaybedeceğim kendisini, vedalaşın)

Yazarın notu: Bu postu bikaç gün sonra yapmayı planlarken, şahane siyah beyaz fotoğraflar yayınlayıp iştahımı kabartan pek sevgili Ahsen'e selam ederim.