Tebdil-i Mekan
İşimizi,
evimizi, bitanecik arkadaşlarımızı bozkırın ortasında bırakıp kendimizi İzmir
yollarına vuralı nerdeyse 3 ay oldu. Aşırı özleyip burnumun direğini sızım
sızım sızlatan arkadaşlarımın özlemi olmasa depresif tek bir adaptasyon anı
yaşamadım sanıyorum. Ancak Çeşme ve Alaçatının bir kısmı kadar bildiğimiz
İzmir’i büyük hevesle tanımaya çalışıyoruz. Çeşme’ye gidip ne zaman gidecek bu
tatilciler off çok kalabalık tribine giriyoruz(hayır gerçek İzmirlilerin bizim
gibi mülteciler hakkında ne düşündüğünü duymak istemiyorum), Foça’ya,
Gümüldür’e, Seferihisar’a gidip -sayılı günümüz var keşfe zaman yok bildiğimiz
denize girelim- paniğinden uzak sakin sakin, koy koy geziyoruz, Alsancak
sahilde yürüyoruz, vapura biniyoruz(vapura biniyoruz deyip geçmek istemiyorum,
buranın altını çizdiğimi ve sağına soluna gülen yüzler ve bikaç kalp eklediğimi
hayal edin lütfen), Bostanlı’ya geçip niye Bostanlı’da oturmuyoruz diye hayıflanıp
sonra annemle aynı sitede oturduğumuzu düşünüp, annemin çat kapı kahveye
gelişini, buzdolabımıza periyodik olarak mayaladığı yoğurtları bırakışını,
akşama makarna var der kadar rahat akşama içli köfte var deyişini, Demir’i
benden çok sevişini gördükçe hem kıskanıp hem aşırı mutlu olduğumu
hatırlıyorum.
yıllardır izmir'de yaşayıp şöyle bi yazı yazamadım ya la, yuh bana!
ReplyDeletegözlerim mutluluktan az yaşarmış olabilir bu yazıyı okurken, itiraf ediyorum. gözünü, bakışını sevdiğim kadın. daha sık yazılacak bundan sonra, itiraz istemiyorum.net!
pınarımın en kısa zamanda birlikte bir şirince turu düzenleyip bu kez senin bloga bir yazı hazırlamaya ne dersinP Ben yokum:)))) hava çok soğuk, baharda gidelim:))
Deleteayy özlemişiz postlarını :)) bu arada seni ben sandım bi an hahaha, benim de tam bu renk pembe bir yeleğim var ve yırtık kot, beyaz ayakkabı ve beyaz t-shirtle kombinlerim hep :))) kardeş olmuşuz :))
ReplyDeletehemen mahkemeye başvurup kardeşliğimizi resmiyete dökelim derim gaye:) kardeş olursak o bayıldığım sweatlerini giyebilirim bence:P
Deletetek kelimeyle özlemişiz funda!
ReplyDeletenolur bekletme bu kadar artık.
Bi de Demir yürümüş, kocaman delikanlı olmuş,götünde bezle :)
çom özendirdin yine, çok çok kıskandım, anneyle aynı sitede oturma fikrini en çok da://
oy benim canım:)anacın hep ihtiyacın olduğunda bazen hiç ihtiyacın olmadığında da hep yanında olsun işallah seda, öperim, kucaklarım.
DeleteCanım senin adına çok kutlu oldum. Yazın huzur kokuyor...
ReplyDeletetesekkürler^^
DeleteCok merak ediyorum. Esiniz kariyerini asagi mi yukari mi yoksa sabitleyecek sekilde mi sehir degistirdiniz. Sacma kariyerde ilerleme rutinini umarsamayip istanbul veya ankarayi birakip memleketine veya baska bir ile tasinan odtu bilkent bogazici vs kesmine aşığım. . Bknz ben:) Bos gecmeyiniz bi cevap yaziniiizz Sevgiler..
ReplyDeleteKariyer sabitlemek mi:)) ciddi risk alacak şekilde şehri değiştirdik diyeyim. Biraz batıyoruz, bir ara çıkarız diye umuyoruz:)
DeleteBenim de Demir yasindayken Annemlerin tum Turkiye yi kiyidan dolastiklari bir gun Efes'te cekilmis fotolarim var simdi bu kara oglani gorunce aklima o fotolar geldi (tabii benimkiler bir yaz gunu oldugundan daha nü, hic giyinmeyi sevmezmisim de : ) O kadar guzel yazmissin ki ta Paris'lerden o guzel yerin kokusunu, huzurun kokusunu hissedebildim. Ama ben en cok o son cumle de takildim. Gördüğünü, duyduğunu, dokunduğunu sevip kocaman bir “Ohhh!” çektiğin günler senin olsun sevgili okur. Bende buradan koca bir insallah diyorum seni ve minik kahramanini cok opuyorum sevgili yazar :*
ReplyDeleteEzgi özledim ya. ODTÜ de arka bahçede biraz oturup azıcık muhabbet etmemişiz de daha daha çok beraber zaman geçirmişiz gibi. Yakınlara gelirsen ara kesin olur mu?
Deletene güzel yazmışsın ne güzel anlar yakalamışsın :) keyifle okudum postunu :)
ReplyDeleteteşekkürler^^
Delete