Tuesday, May 12, 2015

Çocukla Güney Fransa-Nice


Çocuklu tatil konusunda çevremdeki aileler ikiye ayrılmış durumda. Çocukla yapılan tatilin tatil olmadığını düşünüp anane/babanne desteği ile çocuksuz tatil yapmayı tercih edenler ve eski özgür ve umursamaz tatillerini hoş birer anı olarak maziye gömüp, beklentileri minimuma indirip, çocuğunu gittiği her yere peşinden sürükleyenler. Biz malumunuz ikinci kategoriyi benimsemiş bir aileyiz. Geçen sene tam bu zamanlar - Demir 8 aylık gittiğimiz kısa Kıbrıs tatilini saymazsak- ilk çekirdek kadro yurtdışı tatilimiz için Londra'ya gitmiştik ve kelimenin tam anlamıyla boyumuzun ölçüsünü almıştık. Hava yağmurluydu, Demir bebek arabasının yağmurluğu altında uzun süre kapalı kalmak istemiyordu, Londra metrosunun asansörü yoktu ve biz her seferinde bebek arabasını, Demiri ve çantalarımızı sırtlayıp merdivenleri inip çıkmak zorunda kalıyorduk. Demir henüz yürümüyordu ve her sıkıldığında kucakladığımız için bizim de gezmeye pek halimiz kalmıyordu. İlk deneyimimiz böyle bir miktar yorucu olduğu için bu kez nasıl olacağını pek kestiremedik. Ama bu tatili planlarken korkuyorduk dersem yalan olur. Mevsim aynı olsa da bu kez daha sıcak topraklara gidiyorduk, Demir yürüyüp koşuyor ve bir kaptırırsa dakikalarca arabalarıyla oynayıp kendini oyalayacak bir şey bulabiliyordu. Bir umut var gibiydi sanki.

İzmir'den Nice'e THY ile İstanbul aktarmalı uçtuk. İstanbul-Nice yaklaşık 3 saat sürüyor. Giderken uçak nerdeyse bomboştu ve Demir yolun 2 saatinde uyuduğu için çok rahat bir yolculuk oldu. Nice havaalanı şehri merkezine çok yakın. 98 numaralı otobüse binip 20 dakikada kalacağımız muhite, Garibaldi'ye ulaştık. Genel olarak ulaşım diğer masraflarla kıyaslanınca inanılmaz ucuz. En pahalı bileti havaalanından şehir merkezine giderken alıyorsunuz 6 euroya.


Çocuklu tatilin bize göre en kritik noktalarından biri de, bir otel odasına tıkılıp sinir krizi geçirmemek için en azından 2 odalı, mutfaklı, çamaşır makineli, mümkünse balkonlu bir ev kiralamak. Biz Airbnb'den Garibaldi meydanına bağlı sokaklardan birinde, konumu muhteşem bir ev kiraladık. Hem en turistik bölge olan eski Nice'e hem limana hem de en popüler meydanlara,mesela Massena'ya, Cours Saleya isimli mutlaka ziyaret etmek isteyeceğiniz pazarın bulunduğu bölgeye ve hatta eğer Nice'e gideceksiniz mutlaka bir yarım gününüzü geçirmeniz gereken  Parc de la Chateau'ya yürüme mesafesindeydi.

Eski Nice o hep gördüğünüz daracık sokaklarda 5-6 katlı kiremit rengi badanalı, çoğunlukla mint yeşili panjurlu evlerin olduğu, ara ara karşınıza çıkacak sempatik dükkanlarla gönlünüzü fethetse de benim gibi çoğunlukla "bu korkunç kıyafetleri bu paralara nasıl satıyorlar" diye düşüneceğinizi umduğum bir sürü de mağazaya ev sahipliği yapan bir bölge. Rengarenk daracık sokaklar, balkonlarda pencerelerde çiçekler, her köşe tam fotoğraflıktı.




Bizim Nice'de Demir'le vakit geçirmekten en çok keyif aldığımız iki yer vardı.
İlki Massena meydanı. Çünkü meydanın iki yanı kocaman çim alanlarla, ahşap oyuncakların olduğu parklarla, Demir'in bir haftalık tatilde 3 kez bezine kadar ıslandığı fıskıyerle, güzel bir atlıkarıncayla ve yine sürekli balonlarını patlatarak kendimizden nefret ettirdiğimiz o büyük balonlardan yapan adamlarla dolu. Demir için cennetti. Hiç durmadan o meydanın iki yanında sanırım bir saat kadar koştu.


İkinci favori mekanımız Parc de la Chateau. Pazartesi günleri Cours Saleya'da bit pazarı kuruluyor. Ben de bir süredir bu pazarlardan tek parça da olsa bir hatıra alıp eve getirmeyi adet haline getirdiğimden pazartesi günü sabah bu pazara gittik. Pazar beni çok sarmayınca bir tur atıp pazarın sonundan asansörle bu tepeye çıktık. Asansörden indiğiniz andaki manzara muhteşem. Bir yanda mavinin en muhteşem tonlarında uzun sahil şeridi bir yanda gökdelenlerin, plazaların olmadığı sempatik Nice şehir merkezi. Bu tepeye sadece bu manzara için bile çıkılır ama çok daha fazlasını buluyorsunuz. Eğlenceli ve oldukça büyük bir çocuk parkı, sandviç, dondurma filan satan bir büfe, ve yanınızda birşeyler getirdiyseniz manzaraya karşı oturup yemek için ağaçların gölgelerinde banklar var. Bu tepenin tek rengi var yeşil. Biz en tepeye çıkıp sonra bir patika yolu takip ederek aşağı doğru indik ve o yol boyunca ağaçlardan gökyüzünü göremedik. Kuş sesleri, çiçek kokuları. Klasik bir ben burda yaşarım anıydı. O yoldan aşağı doğru inince limana çıktık ve evimize ne kadar yakın olduğumuzu anlayıp sevindik. Bir daha çıkarız diye düşünmüştük o tepeye ama fırsat olmadı. Orda gün batımını izlemek muhteşem olabilirdi.

Nice'in meşhur pazarı ise bizi pek cezbetmedi. Portobello markette geçen sene kendimi kaybedip ne alacağımı şaşırmıştım. Burda gönlümü fethedecek vintage bir parça bulamadım. Diğer günler olan meyve-sebze ve çiçek pazarı da bence sıkıcı ve çok pahalı. Ama yine mutlaka gidip bir görülmeli. Biz iki kez gidip ikisinde de Barselona'da her gün mutlaka gittiğimiz La Boqueria'yı sevgiyle ve hasretle anıp pek bir şey almadan geri ayrıldık.


Fransız yemekleriyle aramız pek iyi olmadığı için genellikle bir yere oturup garanti olsun diye bir porsiyon makarna/pizza(italyanlara sonsuz tesekkürler) ısmarlayıp, sonra da denemek istediğimiz herhangi bir şey sipariş veriyorduk. Herkes mutlaka salade nicoise yenmesini gerektiğini söylemişti. Denedik. Mutsuz olmadık ama çok sevmedik de. Yediğimiz bir kalamar-balık tabağını çok sevmeyince deniz ürünlerini denemeyi bırakmıştık ama Erman herkesin tencere tencere yediği midyelerden yemeden dönmek istemedi ve neyse ki pişman olmadı. Evde mutfağımız olduğu için ve Demir'in yemekten hoşlandığı çok kısıtlı ve tutucu bir menüsü olduğu için bir kaç kez de evde yemek yaptık. Mücver ve şehriye pilavı gibi. Yemek adına mutlaka gidin ve şunu yemeden dönmeyin diyebileceğim bir şey yok malesef. Biz yine kahvaltıları çoğunlukla evde yaptık. Monoprix ya da carrefourlardan alışveriş yapıp, Demir'in alıştığı tarzda kahvaltılar hazırladık. Yurtdışına çıkınca marketleri gezmeyi sevenlerdenseniz, bizim gibi mutluluğu restoranlarda bulamasanız bile marketlerde bulabilirsiniz. Birkaç şubesine denk geldiğimiz popüler bir dondurmacı olan Fenocchio'da lavantalı dondurma denersiniz belki oralara kadar gitmişken. Ben sevdim ama Erman sabun yiyormuş gibi hissetti mesela:) Demirse o dükkandan aldığımız bütün dondurmalara bayıldı. Ya öyle denk geldi, ya da gurme çocuğumun körpecik damağı bizim almadığımız lezzetleri aldı.




Nice limanı, ya da şehir boyunca uzanan sahil şerinde vakit geçirmek yine çok keyifliydi. Sahil boyunca paten kayarak, bisiklete binerek, koşarak ama bir şekilde mutlaka spor yapan diri ve terli Nicelileri görüp kendinizden belki bizim gibi biraz nefret edersiniz o kadar.

Eze, Antibes, Cannes için daha minik ama farklı yazılar hazırlamak istiyorum. Önümüzde kocaman bir yaz var. Bu yaz artık daha iyi tanıdığınız, huyunu suyunu bildiğiniz çocuğunuzla bir kaçamak yapmak istiyorsanız bence Nice'e bilet bakmaya başlayın. Hem siz gittiğinizde havalar iyice ısınmaya başlamış olur ve o fıskıyelerde çocuğunuzla birlikte mayoları giyip ıslanmayı ve şehrin ortasında mayolu olmayı hiç dert etmeden eğlenirsiniz. Bence iyi fikir:)

Sağlıcakla, tatille, mutlulukla kalınız!











17 comments:

  1. Mükemmel bir gezi yazısı olmuş her zamanki gibi! Bence çok gezenler kulubu sizi işe almalı ailecek:)
    Yannız şöyle bi okudum da yazını, hiç bu gezinizi bu kadar keyifli hale getiren küçük herifimin uysallıgından, efendiliginden, kucakta mahmur duruşundan, ne biliyim iphone ekranını dombik parmagıyla oynatışından filan hiç bahsetmemişin! Çok içerledim:) O ortamda Ela olsa bütün Nice sokakları ve halkı birbirine girerdi mesela ahaahahah:))) Detaylar önemli, detayları atlamayalım piliiiis <3333

    ReplyDelete
    Replies
    1. Komşunun tavuğu komşuya kaz be asişim. Bana da sorsan Ela dünyanın en melek en uysal en akıllı bıdığı:) O ortamda Ela olsa var ya bütün Nice halkı mutluluktan sokaklara dökülürdü, benim aklıma başka bişi gelmiyor:)

      Delete
  2. Iste bu post benim icin sahane oldu ! Tamda cumartesi gunu 4 gunluk nice cannes monte carlo monacco seyahatine cikacaktim. Keyifle okudum :) ♥

    ReplyDelete
    Replies
    1. İyi tatiller umarım keyifli geçmiştir tatiliniz:)

      Delete
  3. Çocukla tatil yapan ailelere bayılıyorum, ne güzel teşvik etmişsin sen de Funda:)) Her kareye ayrı ayrı bayıldım, maşallah size 41 kere:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Teşekkür ederim çok, umarım bu teşvik sandığım kadar mantıklı bir teşviktir:D

      Delete
  4. Fundacim çok güzel yazmışsın. Fotolara bayıldım. Bir kere daha gidesim geldi su an :) cannes, eze, anti bes yazılarını 4gozle bekliyorum :)

    ReplyDelete
  5. Harika yazmıssın bu emeğin için çok teşekkürler ve fotolar da müthiş :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. ben de bu yorum için teşekkür ederim çok çok:)

      Delete
  6. yani öyle bi yazmışsın, öyle güzel fotolar koymuşsun ki çocuk yapıp onla tatile çıkasım geldi kadın! lütfen böyle şeylere özendirmeyelim insanları :D

    yalnız bu koca yazı içinde en çok takıldığım şeyin mücver olmasına ne diyosun ahuahua :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. oraya bi parantez açıp aybarscıma selam yazıcaktım inan ama şimdi kamuya açıklamak zor olur diye yazmadım. Sen yine de ilet selamımı:)

      Delete
  7. Zevkle keyifle okudum, ve İpekle hiçbiryere gitmeye cesaret edemediğim için, kapı önündeki parka bile gitsek oy öldüm bittim dediğim için kendimle gurur duydum Fundaaaa:)))))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bir bildiğin vardır elbet Zeynep:) Yine de size de kısa zaman içinde çok keyifli bir çekirdek kadro tatili dilerim:)

      Delete
  8. Oh ya hu.. Sonunda geldim, okudum.. Resimler cok cok guzeller.. Anilari bir bir canlandirdilar.. Demir oglanin ellerinin zaten hastasiyim simdi bu hastaliga flipflop giymis tombik ayaklarini da ekliyorum :)) Dusunuyorum da biz de 2 yaz evvel gitmistik ve Alpicco 2 yaslarini suruyordu.. Demir ile neredeyse ayni diyebiliriz.. Ev ve kahvalti hayatimizi bayaa kolaylastirmisti.. Massena da buyuk kurtarici olmustu :) Dans edip cok cok eglendigimiz videolar var elimde, aksam izleyecegim aklima dustuler.. Cours Saleya evimizin hemen yakininda oldugu icin biz sabah meyve ve cicek almaya bayilmistik ama haklisin pahaliydi oldukca.. :) Ya bir de o sizin oturdugunuz dındurmaci onu koltugunda bizim de bir resmimiz var.. Alpicco dondurmasini yerken oyle kendinden gecmisti ki bi grup turist durup onu izlemislerdi :))) Bogumlu kuzum benim yaaa... Harika ettiniz guzellik bu tatil karari ile.. Tatil kararindan ote, Cote d'Azur karari ile... Bence bir de onumuzdeki bahara Sicilya planla sen.. Cocukla o da baya iyi geciyor ;) Operim xxx

    ReplyDelete
  9. Ne guzel fotograflar, ne guzelsiniz!!!

    ReplyDelete
  10. Gelecek hafta gideceğimiz Güney Fransa tatilimiz icin daha muhteşem bi yazı dizisi olamazdı :) yalnız benim oğlum 11 aylık ve yürüyemiyor, bu durumda bana tavsiye edeceğiniz bisey var mı? Yani bebek arabası kullanma acısından yollar, sokaklar nasıldı? Sizin de bebek arabanız vardı sanırım, bi kac fotoda gordum sanki :) bir de biz araba kiralamayı düşünüyoruz etraftaki şehirlere gitmek icin, siz nasıl sağladınız ulaşımı? Diger postlarınızı okumadan yazdım bu yorumu heyecanla, anlatıysanız kusura bakmayın lutfen :) elinize saglık,elbette zorlukları vardır ama cok keyifli bir tatil olmus gibi gorunuyor :)

    ReplyDelete