Ömrümün yarısını geçirdiğim Ankara'nın en biricik parkına, Kuğulu parka geçen ayki yukardaki ziyaretimize kadar hiç gitmemişim. Hiç. Önünden onlarca kez geçip, yahu bu kuğulunun gerçekten kuğuları var mı dememişim. Bazen aşırı aptal olduğumu paylaşmak için yazıyorum bu yazıyı. Bi de bahar kapıda, bundan sonra siyah beyaz fotoğraflara tahammülümüz kalmaz, paylaşayım da elimden çıksın diye.
diyorum ki: simdi hicbir derdim olmasa. okul gibi, is gibi hicbir sorumlulugum olmasa. tüy kadar hafif olsa icim. ve kugulu parkta otursam.
ReplyDeletene güzel olurdu :)
Hayata o kadar kaptırıyoruz ki kendimizi o parklar , müzeler , gitmek istediğimiz o sergi hep orada nasılsa diye erteliyoruz da erteliyoruz...
ReplyDeleteFotoğraflarınıza bayıldım
Sevgiler
Senin ağzını yüzünü çolugnu cogcunu yicem olay olcak
ReplyDelete