Tuesday, April 17, 2012

Ne olurdum?


Sevgili Alışveriş Danışmanı Reyhan ve Merve mimlemiş beni. Oturup ya sahi ne olurdum ben diye düşündüm, buyrun cevaplarım hazır.

1-Yemek olsan ne yemeği olurdun?
Zeytinyağlı yaprak sarması. Yıllardır bir sürü “en”  kategorim sürekli değişti de, bak bu sabit. Her seferinde tencereler dolusu yemek isterim. Bu durumda Ankara’nın en iyi sarmacısını yıllar önce keşfetmiş olmanın etkisi de büyük tabi. Bu arada soruya “En sevdiğin yemek ne?” diye sorulmuş gibi cevap verdiğimi fark ettim ama bişi değişmedi. Hala cevap aynı.



2-Müzik aleti olsan hangisi olurdun?
Keman olurdum. Sırf havalı diye. Sevmemek ayıp diye. Sevmeyeni dövüyorlarmış diye. Yoksa müziğin bilimsel kısmına maksimum uzak mesafedeyim. Ama çılgın ıslık çalarım, belirtmeden geçemeyeceğim.



3-Araba olsan hangisi olurdun? 
 Kırmızı bir araba olmazdım. Kırmızı arabalardan hiç hoşlanmam. Kocaman bagajı olan, insanı tatile zorlayan, uzun yolda insanı yormayan keyiflendiren, siyah üst orta sınıf bir araba olurdum.


4-Aylardan hangisi olurdun?
Temmuz olurdum. Temmuzun o yıllık izne gelen haftası/haftaları olurdum hatta tam olarak.


5-Ayakkabı olsan hangisi olurdun ?
Beyaz converse olurdum. Topuklu olmak isterdim ama her günün sonunda onca küfüre maruz kalmak istemezdim.


6-Kıyafet olsan hangisi olurdun ?
Jean gömlek olurdum. Mini pullu etekle de, pantolonla da, şortla ve hatta eşofmanla bile giyilip vazgeçilmez ve hayat kurtarıcı olurdum. Ya da bu durumun sadece benim için geçerli olan hastalıklı bir saplantı olduğunu kabul edip bir mini siyah elbise olabilirim.

7-Renk olsan hangisi olurdun ?
Beyaz olurdum. Bronz tenle çok güzel dururdum. 3 beyaz olarak insana hayatı zindan edip, saçlarda ak olarak hayat bularak baya bi can sıkardım. Tam bana göre, kesin beyaz olurdum.


8-Hayvan olsan hangisi olmak isterdin ?   
Aslan yavrusu, kaplan yavrusu veya golden yavrusu olmak isterdim. Büyüyünce ne olacak bilmiyorum ama yavruyken diğer bütün canlıların toplam sempatikliğinden daha sempatik olup şımarıklıktan bayılmak üzere kuyruğumu sallar dururdum.


9-Şuan okuduğun kitabın 137. sayfasında neler var ?
S*ktir et isimli pek ahlaksız bir kitap var elimde, çok fena yakalandım:P
137. sayfada “Acı çekmek iyidir.” başlığı altında şu an çok mazoşistçe gelen bir yazı var.  “Acıya s*ktir et deyin, böylece korkuya da s*ktir et demiş olacaksınız.” diyor kendinden çok emin bir şekilde.

13 comments:

  1. çok güzel olmuş zevkle okudum
    http://sevimlikaktus.blogspot.com/

    ReplyDelete
  2. aahaha insan manyak olmayagörsün, olmak istediği herşey de en az onun kadar delice oluyo :)) ben de o ankaranın en meşhur sarmacısını keşfettiğimden beri sarmayla olan münasebetimiz ayrı bir ciddiyet kazandı, artık aileler de tanışıyo :P

    ReplyDelete
    Replies
    1. Minikim aynı sarmacıdan mı bahsediyoruz ya, benimki çiğdemde gizli bi köşede:)

      Delete
  3. Ahaha, ayakkabı cevabına çok güldüm, doğru valla :)

    denizsaatcioglu.blogspot.com

    ReplyDelete
    Replies
    1. Di mi ama ya bir ömür her gece ayaktan fırlatılarak çıkarılmak, bilmiyorum hiç hoş diil:P

      Delete
  4. Ne zor mimmiş, iyi ki bana uğramamış. 3 gün düşünürdüm üzerinde sanırım:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Kimse zorlanmasın diye mimlemedim ben de kimseyi, yoksa ilk kurban sen olurdun:P

      Delete
  5. Ankara'nın en iyi sarmacisi nerde yahu? Yıllardır arıyorum:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çiğdem mahallesinde bir üçgen çarşı var makromarketin olduğu, o çarşının içinde yeter anne diye ev yemekleri yapan bir küçük dükkan. Hem lahana sarmasına hem yaprak sarmasına ben kefilim, beğenmezsen para iade:)

      Delete
    2. A biliyorum orayı yani üçgen çarşıyı biliyorum, deneyim ben de çok teşekkürler :)

      Delete
  6. merakla ve kıkırdayarak okuduğum bi mim oldu ilk kez! :D daha sonra canım sıkılırsa açıp tekrar okuycam hatta :)
    çok doğalsın, çok güzelsin, çok sevilesi bir insansın.. <3

    ReplyDelete
    Replies
    1. O senin çokluğun Ahsen bebeğim, çok öpesim var bu aralar, gelsenee:)

      Delete